Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Kısmı 1. sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te yurttan ayrıldıktan sonra kaybolmuş, 18 gün sonra Van Gölü’nün Mollakasım Mahallesi kıyısında cansız vücudu bulunmuştu.
“KIZIM İNTİHAR ETMEDİ”
Acılı baba Nizamettin Kabaiş, kızının vefatının intihar olmadığını belirterek, “Kızımın vücudunda iki farklı erkeğe ilişkin DNA tespit edildi. Bu kanıtlar, katillerin bulunması için kâfi. Ayrıyeten boğazında, sırtında, ayaklarında darp izleri, kırık parmağı vardı” dedi.
“109 BİREYE BAKTILAR, BULAŞ DEĞİL”
Kızının keyfinin yerinde olduğunu, üniversite ve yurt idaresinin ihmalleri nedeniyle bu trajedinin yaşandığını savunan baba, “İki erkeğe ilişkin DNA vardır, onlar Rojin’e ziyan vermiş. Bulaş değil, 109 şahsa baktılar, bulaş değil” kelamlarıyla tezlerini yineledi.
SAVCIDAN UMUT VEREN SÖZLER
Kabaiş, soruşturmada eksiklikler bulunduğunu da tabir ederek, “Rojin’in akciğerinde su yoktu, kulağındaki larvaların tahlili yapılmadı. Mevt vakti netleştirilmedi. Bunlar açıklığa kavuşursa gerçek ortaya çıkar” dedi.
“İKİ ŞAHISTAN ŞÜPHELENİYORUZ”
BAROLAR DA TEPKİLİ
Van ve Diyarbakır Baroları da soruşturmanın faal yürütülmediğini, DNA örneklerinin hangi bölgelerden alındığına dair raporların hâlâ evraka eklenmediğini açıklamıştı. Ailesi, genç kızın vefatının aydınlatılması için adalet arayışını sürdürürken, kamuoyu da davanın takipçisi olmaya devam ediyor.
About The Author
